Tedavilerimiz
Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi

20 Yaş Dişi
Apikal Rezeksiyon
Çene Kistleri
Diş Çekimi
Gömülü Dişler
Kemik Grefti
Sinüs Cerrahisi

20 yaş dişi
20 yaş dişi nedir?

3.büyük azı dişi olarak adlandırdığımız dişlerdir. Alt ve üst çenede sağ ve solda birer tane olmak üzere toplam dört tanedir. Genellikle 18-24 yaş arası ağızda görünür hale geldiklerinden 20 yaş dişi olarak adlandırılırlar. Buna rağmen ilerleyen yaşlarda da çıkabilirler.

Her 20 yaş dişi çekilmeli midir?

Her 20 yaş dişinin çekilmesi gerekmez. Ağızda olması gereken konumda çıkmış ise, karşısındaki diş ile temasta ise ve çürük gibi bir durum söz konusu değil ise çekilmesi gerekmez.

20 yaş dişlerinden kaynaklı ne gibi sorunlar ortaya çıkar?

Bu dişler çok arkada olduğu, genellikle yer bulamadığı ve değişik konumlarda yer aldığı için temizlenmesi güçtür. Çürük oluşumu bu dişlerde daha hızlı olur. Buna bağlı olarak ağız kokusu ve ağrı yapabilir. Tam olarak çıkamayan dişler, ön grup dişlere baskı yaparak bu dişlerin yer değiştirmesine sebep olabilir. Tam olarak çıkamayan dişlerin bir yüzeyi diş eti ile örtülüdür. Bu kısım enfekte olmaya oldukça müsaittir. Ağrı, şişlik, yutkunmada güçlük, ağzını açmada kısıtlanma gibi sıkıntılar ile kendini belli eder. Doğru konumda çıkmadığı zaman yanağınızı çiğnemenize sebep olabilir.

20 yaş dişi çekimi sonrası dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
  • Çekimden sonra lokal anestezinin etkisi (uyuşukluğunuz) geçinceye kadar yemek yemeyiniz.
  • Doktorunuz farklı bir şey önermediği sürece tamponu yarım saat sonra atabilirsiniz. Yerine yeni bir tampon koymayınız.
  • İlk 48 saat sigara içmeyiniz. (İyileşmeyi olumsuz yönde etkilemektedir.)
  • Tükürmeyiniz.
  • İçecekleri pipetle içmeyiniz.
  • İlk gün gargara yapmayınız.
  • İlk gün yara bölgesine dokunmayacak şekilde diş fırçalamaya başlayabilirsiniz.
  • Çok sıcak, çok soğuk şeyler tüketmeyiniz.
  • Ilık ve yumuşak gıdalarla besleniniz.
  • Çekim yerine kaçabilecek küçük taneli gıdalar tüketmeyiniz.
  • Yara bölgesini dilinizle oynamayınız.
  • Doktorunuzun reçete ettiği ilaçları düzenli olarak kullanınız.
Çekimden sonra çok ağrı olur mu? Yüzüm çok şişer mi?

Çekim sonrası ağrı, şişlik, morluk olabilir. Bu tepkiler kişiden kişiye değişmektedir. Aynı zamanda süreci rahat geçirebilmeniz için doktorunuz size çeşitli ilaçlar reçete edecektir. Bu ilaçlar ağrı, şişlik ve enfeksiyon oluşmaması için yardımcı olacaktır. İlk 24 saat buz kompres uygulamak da sizi oldukça rahatlatacaktır. Şişlik ve morluk oluşumunu en aza indirecektir.

Apikal rezeksiyon
Apikal rezeksiyon

Çürük, travma sebebi ile dişlerde oluşan enfeksiyon kök ucunda kistik bir yapıya dönüşebilir. Kanal tedavisine rağmen iyileşme göstermeyen bu dişlerde kök ucundaki enfeksiyon cerrahi olarak temizlenmelidir. Apikal rezeksiyon, kökün uç kısmının alınması, iltihabın ve iltihaptan etkilenen kemik dokunun temizlenmesi, oluşan kistik yapının alınması işlemidir. Apikal rezeksiyonun yapılabilmesi için dişteki kanal tedavisinin başarılı bir şekilde yapılmış olması önemlidir. Apikal rezeksiyon, dişin ömrünü uzatmakta ve uzun yıllar sıkıntısız bir şekilde rahatlıkla kullanımı mümkün kılmaktadır.

Apikal rezeksiyon hangi durumlarda uygulanabilir?
  • Diş köklerinde kanal tedavisine rağmen geçmeyen kist veya enfeksiyon varsa
  • Kanal tedavi işleminden sonra dişte ağrı oluşmaya devam ediyorsa
  • Dişin anatomik yapısından dolayı kanal tedavisi uygulanamıyorsa
  • Travmaya uğramış dişlerde kök ucunda kırık varsa
  • Kanal tedavisi sırasında kök ucunda kanal aleti kırılmışsa
  • Kanal tedavisi kök ucundan taşmış ise
  • Kök ucu kapanmamış bir dişe kanal tedavisi uygulanması gerekiyorsa kök ucunun kapatılması amacı ile uygulanabilir.
Çene Kistleri

Kist; sıvı, yarı sıvı veya kazeöz madde içeren fakat cerahat toplanması ile oluşmayan patolojik bir kavite olarak tanımlanabilir. Çenelerde oluşan kistler dişlerden veya epitel artıklarından kaynak almaktadır.

Kist oluşumu hasta tarafından nasıl fark edilir?

Ağrı ve şişlik şikayeti ile hasta tarafından fark edilebilir. Ancak her zaman ağrı ve şişlik olmaz. Kist sessizce büyük boyutlara ulaşabilir. Tesadüfi olarak diş hekimi muayenesi sırasında anlaşılabilir.

Kistler mutlaka alınmalı mı?

Diş kaynaklı kistler genellikle iyi huylu ve yavaş büyüyen oluşumlardır. Ancak zamanında müdahale edilmediği takdirde çok büyük boyutlara ulaşıp sinüs, burun boşluğu, sinir gibi normal anatomik oluşumlara zarar verebilir veya kötü huylu tümörlere dönüşüm görülebilir.

Kist cerrahisi nasıl yapılır?

Cerrahi işlem öncesi kistin bulunduğu bölgedeki dişlere kanal tedavisi yapılır. Genellikle kistin çıkarımı için lokal anestezi yeterlidir. Çok büyük boyutlu kistlerin çıkarılması için genel anestezi uygulanabilir. Çıkarılan parça inceleme için mutlaka patolojiye gönderilir.

Ağrılı bir işlem midir?

Kist çıkarılırken anesteziden dolayı hiçbir ağrı hissetmezsiniz. Sonrasında da iyileşme dönemi diş çekimi kadar rahattır. Doktorunuz size ağrı kesici, antibiyotik, gargara gibi ilaçlar reçete ederek tedavi sonrasının rahat geçmesine yardımcı olacaktır.

Diş Çekimi
Diş çekimi hangi durumlarda gereklidir?
  • Endokardit, romatizma, böbrek hastalıkları olan kişilerde enfeksiyon kaynağı olan dişler,
  • Tedavisi yapılamayacak kadar harap olmuş dişler,
  • Etrafındaki kemik kaybı fazla olan ve sallanan (mobil) dişler,
  • Kanal tedavisi yapılamayan enfeksiyonlu dişler,
  • Kanal tedavisi ve apikal rezeksiyona rağmen iyileşme göstermeyen enfekte dişler,
  • Gömülü ya da tam çıkamamış dişler,
  • Travma sonucu kökte kırık oluşan dişler,
  • Çekim sırasında kırılarak, travma sonucu kırılarak veya enfeksiyon nedeni ile kırılarak kalmış kökler,
  • Travma sonucu çene kırığı oluşmuşsa kırığın iyileşmesini etkileyecek dişler,
  • Yer kazanma amacı ile ortodontik amaçlı veya ortodontik tedavide düzeltilemeyecek konumda olan dişler çekilmelidir.
Diş çekimi kimlere yapılamaz?
  • Diş çekimi ve cerrahi işlemlerde katı kurallar yoktur. Ancak çekimin ertelendiği bazı durumlar ve hastalıklar vardır.
  • Akut bir enfeksiyon: Tedavi edildikten sonra diş çekimi yapılır.
  • Akut maksiller sinüzit: Akut dönemin geçmesi beklenir.
  • Tümöral oluşumun içinde yer alan dişler: Diş çekilmez, tümöral oluşumla birlikte alınır.
  • Çekim yapılacak bölgeden radyoterapi alan hastalar: Mümkünse çekimler radyoterapi öncesi yapılır. Radyoterapi sonrasında çekim yapılması gerekiyorsa doktor kontrolünde ve antibiyotik proflaksisi ile yapılır. Yara iyileşene kadar antibiyotik kullanımı gerekir.
  • Kalp hastaları: Hekimine danıştıktan sonra işlemler yapılır. Kalp kapak protezi taşıyan, romatizmal kalp kapak hastalığı olan, kalp kapak defekti olan kişilerde diş çekimi öncesinde antibiyotik proflaksisi uygulanır.
  • Kan sulandırıcı kullanan hastalar: Kanamalı bir işlemden önce doktor kontrolünde kan sulandırıcının kesilmesi gerekmektedir. İlaca işlem sonrası ne zaman başlanacağına da hekimi karar verir.
  • Hipertansiyon hastaları: Çekim sonrası kanama problemi oluşabileceğinden dolayı tansiyonun normal seviyeye düşmesi beklenir.
  • Kan hastalıkları: Çekim öncesi mutlaka doktoruna danışılmalıdır. Eksik faktör çekimden önce hastaya verilir ve sonrasında doktoru yeniden kontrol eder.
  • Diyabet hastaları: Kontrol altında olmayan diyabette kan damarlarında değişmeler vardır. Bu hastalarda kanamaya eğilim vardır, yaralar geç iyileşir, vücut dirençleri düşüktür ve enfeksiyona müsaittirler.
  • Hamilelik: Çekim için engel değildir. İlk hamilelikte ve düşük hikayesi olan hastalarda mümkünse hamileliğin son 3 ayında çekim yapılmalıdır.
  • Sinir sistemini düzenleyici ilaç kullananlar: Çekim öncesi bilgi vermelidir. Bu ilaçlar lokal anestezinin etkisini azaltabilmektedir.
Diş çekiminden sonra dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
  • Çekimden sonra lokal anestezinin etkisi (uyuşukluğunuz) geçinceye kadar yemek yemeyiniz.
  • Doktorunuz farklı bir şey önermediği sürece tamponu yarım saat sonra atabilirsiniz. Yerine yeni bir tampon koymayınız.
  • İlk 48 saat sigara içmeyiniz. (İyileşmeyi olumsuz yönde etkilemektedir.)
  • Tükürmeyiniz.
  • İlk gün gargara yapmayınız.
  • İçecekleri pipetle içmeyiniz.
  • Çok sıcak, çok soğuk şeyler tüketmeyiniz.
  • Ilık ve yumuşak gıdalarla besleniniz.
  • Çekim yerine kaçabilecek küçük taneli gıdalar tüketmeyiniz.
  • Yara bölgesini dilinizle oynamayınız.
Diş çekiminde kullanılan anestezik maddelerin zararı var mıdır?

Kullanılan anestezik solüsyonların hiçbir zararı yoktur. Daha önceden bilinen bir alerjik durumunuz var ise işlem öncesinde mutlaka doktorunuza bilgi verin.

Gömülü Dişler
Gömülü diş nedir?

Sürmesi gereken bir dişin, diş eti veya kemiğin altında kalmasıdır.

Hangi dişler gömülü kalır?

Her dişin gömülü kalma ihtimali vardır. En sık gömülü kalan dişler ise 20 yaş dişleri, köpek dişleri ve küçük azı dişleridir.

Gömülü dişlerin tedavisi nedir ?

Gömülü dişler ortodontik tedavi ile sürdürülebilir. Ortodontik olarak sürdürülemeyen gömülü dişlerin cerrahi olarak çekimi gerekmektedir.

Her gömülü diş çekilmeli midir ?

Özellikle gömülü 20 yaş dişleri ön bölgedeki dişlere baskı yapabilir. Bu, dişlerde yer değiştirme, kemik kaybı, çürük oluşumuna sebep olabilir. Zaman zaman baş, kulak ve göz çevresinde ağrıya sebep olabilir. Yarım gömülü olarak adlandırdığımız dişlerde diş tamamen çıkamamış ve bir yüzeyi dişeti ile örtülü haldedir. Bu dişlerde diş ve diş eti arası ve gömülü dişle komşu diş arası iyi temizlenemeyeceği için bu bölge enfeksiyona ve çürük oluşumuna yatkın bir yerdir. Ortodontik tedavinin sonucunu bozmaması için tedavi öncesi gömülü 20 yaş dişlerinin çekimi istenir. Dişler çene kemiği içerisinde bir kese içerinde bulunur. Gömülü dişlerde zamanla bu kese değişime uğrayarak büyük kistlerin oluşumuna sebep olabilir. Öyle ki kist çok büyük boyutlara erişip çene kemiğinin zayıflamasına ve kırılmasına yol açabilir. Gömülü kanin ve premolar dişlerin çene içindeki konumları ve ağız içindeki mevcut yer durumuna göre ortodontik olarak sürdürülebilme ihtimali vardır.

Gömülü diş çekiminden sonra dikkat edilmesi gerekenler nelerdir ?
  • Çekimden sonra lokal anestezinin etkisi (uyuşukluğunuz) geçinceye kadar yemek yemeyiniz.
  • Doktorunuz farklı bir şey önermediği sürece tamponu yarım saat sonra atabilirsiniz. Yerine yeni bir tampon koymayınız.
  • İlk 48 saat sigara içmeyiniz. (İyileşmeyi olumsuz yönde etkilemektedir.)
  • Tükürmeyiniz.
  • İçecekleri pipetle içmeyiniz.
  • İlk gün gargara yapmayınız.
  • İlk gün yara bölgesine dokunmayacak şekilde diş fırçalamaya başlayabilirsiniz.
  • Çok sıcak, çok soğuk şeyler tüketmeyiniz.
  • Ilık ve yumuşak gıdalarla besleniniz.
  • Çekim yerine kaçabilecek küçük taneli gıdalar tüketmeyiniz.
  • Yara bölgesini dilinizle oynamayınız.
  • Doktorunuzun reçete ettiği ilaçları düzenli olarak kullanınız.
Çekimden sonra çok ağrı olur mu? Yüzüm çok şişer mi ?

Çekim sonrası ağrı, şişlik, morluk olabilir. Bu tepkiler kişiden kişiye değişmektedir. Aynı zamanda süreci rahat geçirebilmeniz için doktorunuz size çeşitli ilaçlar reçete edecektir. Bu ilaçlar ağrı, şişlik ve enfeksiyon oluşmaması için yardımcı olacaktır. İlk 24 saat buz kompres uygulamak da sizi oldukça rahatlatacaktır. Şişlik ve morluk oluşumunu minimuma indirecektir.

Kemik Grefti

Çeşitli nedenlerle kemik kaybı olan hastalarda dışarıdan müdahale ile kemik oluşumunun stimile edilmesi gerekebilir. Özellikle implant yapılacaksa çevresindeki kemik miktarı çok önemlidir. Yeterli miktarda kemik yoksa kemik tozlarından veya hastanın kendisinden alınan kemik dokusundan yararlanarak kemik miktarı arttırılır. Kemik tozları insan kaynaklı, hayvan kaynaklı veya sentetik olarak üretilmektedir.

Hangi durumlarda kemik grefti kullanmak gerekir?
  • İmplant yapımı için yeterli kemik yoksa
  • İmplant yapımı öncesi sinüs yükseltme yapılması gerekiyorsa
  • İmplant, diş çekimi ile aynı seansta uygulanacaksa
  • Kist operasyonlarından sonra kemik kaybı fazlaysa iyileşmenin hızlanması amacıyla
Sinüs Cerrahisi
Sinüs nedir?

Sinüs hava boşluğu demektir. Sağ ve solda beş adet toplam on sinüs bulunmaktadır. Diş tedavilerinde bizi en çok ilgilendiren burnun yan taraflarında bulunan maksiller sinüstür.

Sinüs lifting nedir?

Üst çenede azı dişlerimizin bulunduğu bölgede bu dişlerin kökleri ile maksiller sinüs komşudur. Bu dişler çekildiğinde sinüs tabanı aşağı doğru çöker ve bu bölgede kemik kaybı oluşumuna sebep olur. Kaybedilen dişlerin yerine implant yapılmak istenirse yeterli kemik dokusunun oluşturulabilmesi için sinüs tabanının yeniden yukarı taşınması gerekmektedir.

Nasıl uygulanır?

İki çeşit operasyon tekniği vardır:

  1. Lateral sinüs lifting(Açık lift): Sinüs duvarına komşu yan yüzdeki kemik dokusunda küçük bir pencere açılarak sinüs membranı yukarı kaldırılır. Arada oluşturulan boşluğa kemik tozları eklenerek kemik oluşumu için 6 ay beklenir. Daha sonra implant uygulanır.
  2. İnternal sinüs lifting(Kapalı lift): Bu yöntemde sinüs membranına implantın uygulanacağı yuvadan ulaşılır. Künt aletler yardımı ile sinüs membranı yukarı taşınır ve açılan yuvadan kemik tozları koyulur. Daha sonra da implant yerleştirilir.
Açık sinüs lifting ve kapalı sinüs lifting ameliyatlarının farkı nedir?
  • Kapalı lifting işlemi çok daha basit ve kolaydır.
  • Kapalı lifting işleminde aynı anda implant da yerleştirilir. İkinci bir cerrahi işleme gerek kalmaz.
  • Ameliyat sonrası hastanın şikayetleri kapalı liftingde daha azdır.
  • Kapalı lifting ameliyatında sinüs ortalama 3-5 mm yükseltilebilirken, açık lifting ameliyatında sinüsün ortalama 10-12 mm yükseltilebilir.
  • Kapalı lifting ameliyatında görünmeyen bir bölgede çalışılır ve sinüs membranına bir zarar gelirse göremeyiz.
  • Açık sinüs lifting ameliyatı sırasında sinüs membranında bir yırtılma olursa rahatlıkla görülebilir ve yırtılmanın büyüklüğüne göre tedaviye devam edilir.
Sinüs lifting ameliyatı sonrasında dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
  • Tampon yarım saat boyunca ısırılmadır.
  • İlk 48 saat sinüs lift uygulanan bölgeye buz kompres uygulanmalıdır.
  • İki hafta çok sıcak ortamlardan uzak durulmalıdır (sıcak duş, hamam).
  • Sıcak içecekler ve sert yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
  • Hekiminizin yazmış olduğu ilaçları düzenli şekilde kullanmanız gerekmektedir.
  • Hapşurmamaya, burnunuzu basınçlı bir şekilde temizlememeye özen gösterilmelidir. Hapşurma ihtiyacınız olursa ağız açık hapşurularak basınç oluşumunun önüne geçilebilir.
  • Mümküse ilk iki hafta uçak seyahati ve su altı dalışlarına gidilmemelidir.

Tedavinizi Planlayın

İletişim Bilgileri
+90 216 695 16 16
+90 553 695 16 14

Biz Sizi Arayalım

Formu doldurun size en uygun randevu ve tedavi planını oluşturalım.